Evet; erenlerin dedigi gibi: '13'e girmeden gülelim mümkün mertebe çünkü 13 horisont'u tüm kartlara karanlık ve yıldızlara ters geliyor; benim el'im yinelenerek öyle... tüm dünya genelinde tüm akla gelmez biçimlerde bir açmazlar turbulensine giriliyor... neyse... O gün bir tuhaflık vardı Bxxxx'in üstünde; durup dururken seni sevmiyorum, dedi. "Biliyorum", dedim. Saşırdı. "Cok bilmişsin; nereden bildin?" dedi, yanıt beklemeden. "Cünkü, dedim "Altılı Ganyan'da sondan birinci gelebilmiş şey gibisin". Kafama birşey attı, TV'nin kumandası olabilir. "Pillerini yeni koydum", atma dedim. "Pillere yazık" dedik birlikte. "Cok sinirliyim" dedi. "Yarış bitince yorgun ... " Birşey daha attı ama atılası birşeydi. "Sabah daha çıktıgımda işlerim yolunda gitmeyecek diye anlamalıydım; tam Laleli tramvay duragında oturuyor galiba"... Biraz baktı bana bunu da tahmin edebilecek miyim; "Edemem" gibisinden salladım kafamı.
Sabahleyin, babasının emeklilik evraklarını götürmüştü Sirkeci'ye... "Sen gelme, ugursuzlugun sıçramasın" demisti ama yine de ugurlu geçmemiş anlaşılan...
"Sabah sabah bir aptal adama çarp, hem de elinde mısır koçanı, resmen üstüme yapıştırdı". Yine baktı; "Yav ben aptallar listesi mi tutuyom, koca Istanbul'da, ne bileyim hangi maymuna çarptın durakta?" sordum artık. "Ajdar'a!" Bildim. "Bildin mi?" Onun orada oturdugunu biliyorum; Aksaray Kumkapı'da ama başka daha yüzlerce var. Tam adresini de biliyorum ama beni gerçekten sevmiyorsan da vermem...
- Bak üstümde leke kalmış, ondan evrakları eksik buldular...
- Sakın sen mısır ile muzu karıştırmayasın...
- Ne demek bu?
- Mısır o kadar leke yapar mı?
- Normalde yapmaz da anormalde at gibi dişleri var... Bir yakından görme!
- ?! ?! ?!
Kafam karıştı... Bana da sıçrayacak gibi bakıyor... Konuyu dagıtmalıyım...
"Daha yüzlerce var; ben kız olsam bir kalite yukarı bakardım, mısırcının kendine çarpardım"... Birşey daha atsam mı yoksa karate mi yapsam diye tereddüt etti. (Karatecidir---zavallı ben!) "Oldu iki" dedim. "Ìkisi de mi kırıldı?" Yok, attıklarını kastetmedim. "Girerken bana aptal dedin; giderken de ona demişsin"
Kararsız kaldı.
Yorgunlugu geçince unuttu...
---sanıyordum...

*`+´*

- Seni Ìbo Show'dan arıyorum; bizim Çiler'de (teyzesinin kızı, öyle gıcık ki adını hep Çilek yazar ---turşu tadında) iki bilet varmış; ziyan olmasın diye takıldım ona.
- Kars'ta olsa bu fazla raslantıdan huylanır insan...
- Kapris yapmaa! Seni yalnız şeettim kızmadın de'mi!
- Tam tersine! Bxxxcigim dedim, ben Ìbo'yu sevmem.
Ìçimden de yani biraz şey oldum elbet, böyle tarifsiz gibi...
- Konukları varmış Ibo'nun, onu izleyecegiz canlı canlı...
- Konugu kim?
- Sürpriz dedim ya, hatta Çiler bile bilmiyor öyle rakkadanak girdik stüdyoya; ben sana SMS'lerim; önemli biriymişse o zaman üzül!
- Olur!
SMS'ledi. Konuk sanatçı(!) Ajdar.
Üzülsem mi; valizimi toplayıp Stockholm'e geri gitsem de "Al sana sürpriz" diye bir SMS de ben oradan çeksem...
...
Epey kararsız kaldım...



•*¨`*•. (¯`v´¯ (¯`v´¯ .•*¨`*•
. . . •*¨`*•.¸(¯`v´¯ ¸.•´*¨`*•




http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=CnswdaouUdU